OkuYorum Etkinliği: Oğuz Atay – Korkuyu Beklerken ile Yüzleşmenin Eşiğinde
Yılın son OkuYorum etkinliğinde, 30 Aralık 2024 tarihinde Oğuz Atay’ın Korkuyu Beklerken adlı eseriyle bir araya geldik. Bu kitap, yalnızca hikâyelerden oluşan bir bütün değildi; aynı zamanda zihnin kıyısında dolaşan karmaşık duyguların, bastırılmış korkuların ve modern bireyin içsel parçalanmışlığının yankılandığı bir iç dünya sunuyordu bize.
Etkinlik boyunca, Atay’ın karakterlerinde sıkça rastlanan “anlaşılmama” korkusu ve yabancılaşma hissi üzerine uzun uzun konuştuk. Kimi zaman bir öyküde takılı kaldık, kimi zaman tüm kitabı tek bir duyguya indirgedik: belirsizlik. Oğuz Atay’ın kendine özgü diliyle ördüğü bu metinler, katılımcıların zihinlerinde hem bir aydınlanma hem de bir tedirginlik hissi bıraktı. Çünkü Korkuyu Beklerken, adından da anlaşılacağı gibi, yalnızca korkunun değil, bekleyişin de yükünü taşıyordu.
Bazı yorumlarda, yazarın zekice kurguladığı içsel monologların, günümüz insanının düşünce akışına şaşırtıcı derecede benzediği dile getirildi. Oğuz Atay’ın, bireyin karmaşık ruh hâlini ironik bir dille yansıtması, tartışmaları daha da derinleştirdi. Etkinliğin sonunda çoğumuzun içinde bir sessizlik kaldı – söylenemeyen ama hissedilen bir şeyler.
OkuYorum’un bu özel buluşması, yılın sonuna yakışır bir şekilde hem sorgulayıcı hem de dönüştürücü bir deneyim sundu. Korkuyu Beklerken, yalnızca okunan değil, içselleştirilen bir metin olarak hafızamıza kazındı. Edebiyatla geçen bir yılın ardından, bu etkinlik hepimize bir şeyi hatırlattı: bazen kendimizden bile sakladığımız düşünceler, bir yazarın kaleminde cesurca dile getirilebilir.
